Yapraktan Gübreleme Nasıl Yapılmalı?

Paylaş

Bitkiler vejetasyonları boyunca ihtiyaç duyduğu makro ve mikro besin elementlerini yetiştikleri ortamdan kökleriyle alırlar. Ancak toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinden kaynaklı farklı nedenlerden ötürü kimi zaman bu besin elementlerinin alınmalarında eksiklikler görülmektedir. Bu gibi durumlarda yapraktan gübreleme sıklıkla tercih edilen ve usulüne uygun şekilde uygulandığında olumlu sonuçlar alınan bir gübreleme tekniğidir. Yaklaşık 2 yıldır danışmanlığını sürdürmekte olduğum Olimpum firması bünyesinde geliştirdiğimiz fixamin markası söz konusu yaprak uygulamaları içinde güzel bir örnek olmuştur.

Bitkiden bitkiye farklılıklar görülmekle birlikle yaprakların her iki yüzeyinde bulunan stoma’lar (gözenek) bitkilerin temel olarak gaz alışverişinde görev yapan kısımlardır ve içlerinde belirli bir hava basıncı olduğu için su ve suda çözünmüş besin elementlerin stomalardan geçişleri oldukça zordur. Suda çözünmüş şekilde yapraklara uygulanan besin elementleri yapraklarının dış yüzeylerinde bulunan kütiküla tabakasında yer alan ipliksi borucuklardan (Ectodesmata) ve hücreler arası boşluklardan (intercellular space) geçerek bitki hücrelerine ulaşır ve metabolizmaya katılır. Yapraktan suda çözünmüş olarak besin elementlerinin geçişinde iyonik çaplar ve iyon yüklerinin önemi büyüktür.

Şekil 1. Ectodesmata ve stolamarın görünümü (Franke, W. 1971).

Şekil 2. Yaprak dokusunun dikey kesiti (Alshaal, T., ve El-Ramady, H. 2017)

Yapraktan yapılan uygulamalardan beklenen olumlu sonuçları alabilmek için dikkat edilmesi gereken çeşitli noktalar bulunmaktadır.

  • İlk olarak uygulanacak olan besin elementinin bitkilerde eksikliğinin gözlemlenmesi ya da yaprak analizleriyle gizli noksanlığın belirlenmesi gerekmektedir. Bitkide eksikliği bulunmayan bir besin elementinin yapraktan uygulanması fayda getirmez.
  • Besin elementlerinin yapraktan alınabilmeleri için suda çözünmüş olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla yaprak yüzeylerinin uygulamadan sonra olabildiğince ıslaklığını kaybetmemesi önemlidir. Bu nedenle güneşin etkisini kaybettiği akşamüstü saatlerinde uygulama yapılmalıdır.  
  • Yapraktan bitki besin elementlerinin geçiş hızları birbirlerinden farklılık göstermektedir. En hızlı geçen üre formunda azotken, bor ise geçişi en yavaş olanlardan biridir. Bitki besin elementlerinin yapraktan geçebilen miktarları oldukça sınırlı olduğu için özel durumlar dışında mikro elementlerin bu yöntemle uygulanması daha uygun olacaktır.
  • Uygulamadan beklenen etkilerin elde edilebilmesi için 7-10 gün arayla üç-dört kez tekrar edilmesi, uygulama dozunun dikkatle belirlenmesi, yayıcı-yapıştırıcı kullanılması, su zerreciklerinin olabildiğince küçük olması, rüzgârsız koşullarda uygulama yapılması gibi konulara dikkat edilmelidir.

Prof. Dr. Murat Ali TURAN

KAYNAKLAR

Franke, W. (1971). The entry of residues into plants via ectodesmata (ectocythodes). In: Gunther, F.A., Gunther, J.D. (eds) Residue Reviews / Rückstands-Berichte. Residue Reviews, vol 38. Springer, New York, NY.

Alshaal, T., & El-Ramady, H. (2017). Foliar application: from plant nutrition to biofortification.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir